Fuzûlî, bilge bir şair olduğu kadar eleştirel bir kişiliğin de sahibidir.
Beng ü Bâde de gizli-açık göndermeleri ve zengin çağrışımlarıyla çok cepheli, çok katmanlı eleştirel bir metindir. Özellikle onu, çok yıpranmış siyasal alegori gömleğinden soyup bir de “Rind” ve “Zâhid” tipleri üzerinden toplumsal bir yorum denemesi olarak okumak, gerçekten heyecan vericidir. Fuzûlî, bilhassa, esrarla sembolize ettiği “zâhid”e yönelik tespitleriyle erken bir aydın eleştirisi örneği vermiştir.
Beng ü Bâde’yi daha da önemli kılan derinliğiyse, şairin kendi kendisiyle gerçekleştirdiği bir hesaplaşmayı içermesidir. Fuzûli, anlatıcı karakter olarak kendisini de dahil ettiği Beng ü Bâde’de aklıyla duyguları arasında nasıl gidip geldiğini samimi bir üslupla dile getirmiştir. Bir yanı tasavvufi geleneklerin izini sürerken diğer yanının nasıl şer‘i çizgide çakılıp kaldığını ve bu iç çatışmayla birlikte yaşadığı tereddütleri ve pişmanlıkları da çok uzun sayılamayacak eserine sığdırmıştır.
Fuzûlî, böylece, daha ilk mesnevisinde yüzyıllar sonrasının modern anlatılarına da defalarca göz kırpmıştır.
Fuzûlî, bilge bir şair olduğu kadar eleştirel bir kişiliğin de sahibidir.
Beng ü Bâde de gizli-açık göndermeleri ve zengin çağrışımlarıyla çok cepheli, çok katmanlı eleştirel bir metindir. Özellikle onu, çok yıpranmış siyasal alegori gömleğinden soyup bir de “Rind” ve “Zâhid” tipleri üzerinden toplumsal bir yorum denemesi olarak okumak, gerçekten heyecan vericidir. Fuzûlî, bilhassa, esrarla sembolize ettiği “zâhid”e yönelik tespitleriyle erken bir aydın eleştirisi örneği vermiştir.
Beng ü Bâde’yi daha da önemli kılan derinliğiyse, şairin kendi kendisiyle gerçekleştirdiği bir hesaplaşmayı içermesidir. Fuzûli, anlatıcı karakter olarak kendisini de dahil ettiği Beng ü Bâde’de aklıyla duyguları arasında nasıl gidip geldiğini samimi bir üslupla dile getirmiştir. Bir yanı tasavvufi geleneklerin izini sürerken diğer yanının nasıl şer‘i çizgide çakılıp kaldığını ve bu iç çatışmayla birlikte yaşadığı tereddütleri ve pişmanlıkları da çok uzun sayılamayacak eserine sığdırmıştır.
Fuzûlî, böylece, daha ilk mesnevisinde yüzyıllar sonrasının modern anlatılarına da defalarca göz kırpmıştır.